20 Ekim 2009

ÇİFT YÖNLÜ HAYAT

Emlak işleriyle uğraşan bir tanıdığım var.
Gayet değişik ve toplum ortalamasının dışında bir hayat tarzı olan muhitte bu işi yapıyor.
Bir çift gelmiş iş yerine ve villa sormuşlar.Bahçesiyle ilgili değerlendirme yaparken adam "öyle bahçe olmalı ki,insan şööyle rahatça rakısını içebilmeli" demiş.
İkinci gün tekrar geldiklerinde,tanıdığım iş yeri sahibini namaz kılarken görmüşler.Namaz bitince aynı adam bu sefer "ya şöyle, annemin ve babamın geniş geniş namaz kılabilecekleri bir bahçesi olan villa bulsak da..."şeklinde talebi olmuş.
Tanıdığım kişi bunun psikososyal nedenlerini çözmeye çalışıyordu.
... ...
Önemli bir kamu kurumunda çalışan mütedeyyin bir tanıdığım var.
Aynı kurumda,eskiden "solcu" tabiriyle zikredilen bir mesai arkadaşından bahsediyordu bir ara.İnançsız birisiymiş.Kas hastalığına düşmüş ve kısa zamanda eliyle işaret ederek konuşabilmeye başlamış.Futbolcu Sedat vardı;O'nun hastalığından.-Allah rahmet eylesin-Eşi de mesai arkadaşı olmasına rağmen,kayınpeder ve kayınvalidesi damatlarının düştüğü bu hastalık nedeniyle kızları için endişeleniyorlarmış. "Bizim kızımızı da bu yaştan çürütmek istemiyoruz."Ayrılmasını istiiyorlarmış kısacası.
Mütedeyyin arkadaşın şefkatli ziyaretleri ve alakadar olmalarıyla,hem hasta arkadaşı,hem de O'nun hanımı inançlı birer insan haline gelip müteşekkir olmuşlar.
...
H.U.!?

2 yorum:

Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Hanımın eşini terk etmesi hiç şık olmazdı. Bu imtihan sadece beyin değil, hanımındır da aynı zamanda.

Terk etmek, çözüm olamazdı. Aksine, kaçış olurdu. Problemden kaçış da, çözümsüzlük demektir.

Büyük imtihanlar var Cenk bey, büyük imtihanlar var. Rabbim imtihanımızı kolaylaştırsın.

Âmin.

Etkilendim hikâyeden, paylaşımınız için teşekkür ederiz.

Adsız dedi ki...

Birini kurtarmaya çalışmak onu aşağılamaktır. Şimdilerde pk sevmesem de bu sözünü anımsadım Cezmi Ersöz'ün.

Kadının kocasını terk nedeninin temelinde inançsızlık mı yatıyormuş? İnançlı olsa ayrılmayı düşünmez miymiş? ....

Arkadaşınızdan şefkat gören kadın merhametle tanışmış olmasın?

Her neyse...