28 Eylül 2009

HER AN ŞÜKÜR MAKAMINDA OLMALIYIZ

Eskiden beri hayatta en çok düşündüğüm konu ölüm.
...
Üniversite yıllarımda o kadar çok düşünür olmuştum ki,günlük ve diğer yazılarımı yazdığım defterin neredeyse her sayfasında ölüme dair slogan türü ifadelerim vardı.
. Şimdilerde de çok farklı değil durumum.En son "hayata bağlayan en güçlü unsur,ölümdür" demeye başladım.
. Ölüm insanın durması gibi geliyor bana.
. Geçen yıl yüzmeye gittiğim bir yerde;üstelik sabahın saat 8'i olmamışken ve sadece üç kişiyken,ölümden dönmüştüm adeta.
. Kocaman havuzda bir arkadaşım,saunanın durumuna bakmaya gitti.
. Yaşı henüz 20'lerde olan-ama iyi yüzme bilen-akrabam da sırtını dönüp ayrılmak üzereyken,çok iyi yüzme bilmeyen bense,2 metrelik derinlikte sırt üstü yatma denemesindeydim.
.
Küçüklüğümden beri,neredeyse her yıl denize giriyor olsam da,doğru dürüst yüzme öğrenememiş olmanın paniğiyle,o ana dek 2 metrede de olsa problem yaşamamış olmama rağmen,tek kalmanın tedirginliğiyle olsa gerek,bir anda kendimi suyun altında çırpınırken buldum.
.
Eğer her insanın "ölümle buun buruna gelme" ya da "ölümden dönme" anı varsa,benim için o an işte bu çırpındığım andı;"hayata tutunmak için çırpındığım an"...
. Öyle ki önce kurtulmak için çabalamama rağmen,güneş ışığının çağıran parlaklığına rağmen sonunda kendimi teslim etmiştim.Su yutarak...
. Çocuklarımı ve ailemi düşünerek...
. Ellerimi yanıma teslimiyetle bırakıp,hayatımın enginliklerini o küçük ve 2 metrelik derinliğe teslim ederek...
. Boğuluyordum...
. Emanet olan canımı Sahibine veriyordum ve benim için en güzeli o anımda bile içimden kelime-i şehadeti sayıklayarak bırakıyordum bedenimi.
. Akrabam benim yuttuğum suların sesiyle arkasını dönüp nasıl bana o hızla yetiştiğini şimdi bile bilmiyor.
. Alttan gelip beni ışığa çıkarması ve benim derin nefeslerle hayata dönmem unutmayacağım anım oldu hayatımda.
. Ve şükür vesilesi...
... Dün bir film izledim:Ölüm Kampı.
. 70'li yıllarda gerçekten varolan kamplarmış.
.
Aileler,başedemedikleri evlatlarını,onlara ,işkence uygulandığından habersiz buralara gönderirlermiş.Terbiye edilsinler diye guya!
. Bu filmi izleyince aklıma yukarda anlattığım hatıram geldi işte.
. Ve yazmaya karar verdim.
. Allah kimselere vermesin,insan hasatalıklarla imtihan ediliyor.Kimi zaman çaresiz hastalıklarla,sonu ölüm olan hastalıklarla.
. Acıyoruz genellikle onlara.
. Ve düşünmüyoruz ki, aslında hayatı veren ve bunu nefes alış verişimize bağlayan Allah,aslında her an bu nimeti bizden alabilir.
. Her saniyede ölüyor ve diriliyoruz aslında.
. Her an şükür makamında olmalı değil miyiz Yaratan'a karşı.
. Hastalık ya da sağlık,sadece kamuflajdan ibarettir!
...
H.U.?!