06 Haziran 2009

METROBÜS,YAŞ,KAZALAR VS...

-Yukarıda sabah namazı vakti Medine'deki Kuba Mescidi-
Yaklaşık 25 yıldır otomobil kullanıyorum.
Hayır;hemen yaşlı biri olduğumu düşünmesin kimse.Genç de sayılmam.
Profilde yazdığı gibi 40'ına ulaştım ve yakın zamanda artık yeni bir on yıl kesitine girmiş olacağım.Rahatsız değilim bundan.
Neyse,sadede geleyim:
Orta mektepteyken daha,babamın arabasını habersizce alır kaçardım ve o yıllardan beri kullanırım.
Çok şükür kazalarım çok sınırlıdır.
Ciddi iki kazam var.
Birinde,arabada bir kaç aylık bebeden,yaşlıca insanlara kadar çok sayıda kişilerle beraber takla attık ama Allah'tan hiç kimsenin burnu bile kanamadı.
Bir keresinde-düğünümden bir gün önce,kullandığım arabaya,şehir içinde bir otobüs son hızla çarpmış ve bizi 300 metre sürüklemişti.Yine burnumuz kanamamıştı ama,hastaneye giderken ne olur ne olmaz düşüncesiyle kelime-i şehadet getirip durmuştum.-Bunu her fırsatta yapmak lazım tabii-
Geçen gün de,Ankara'da şehir içi trafikte yol alırken,alt geçidin birinde önümde giden bir araca ani duruşu nedeniyle çok hafif dokundurmuştum ama neyse hasar filan olmadı da,trafiği kilitlemedik.
Bu olay bana,bir kaç ay önce İstanbul'da Boğaziçi Köprüsü'nden geçerken yaşadığım diğer bir olayı hatırlattı.
Metrobüs de neymiş iyi bakayım şu yandan geçene derken,tam köprünün üzerinde önümdeki bir arabaya hafiften dokunmuştum da,neyse yine hasar vs olmamıştı.Köprü üzerindeki trafiğe engel olmaktan kurtulmuştuk.
Geçen haftalarda yine İstanbul'daydım.Bir arkadaşımla beraber Çamlıca'dan Avcılar'a doğru yol alırken arkadaş "beni metrobüse bırak istersen;daha hızlı giderim"deyince şaşırmıştım.Öyle de yaptım.Ben arkadaştan geç ulaştım.Ben Şirinevler'e ulaştığımda O çoktan Avcılar'a vasıl olmuştu bile.
Bir kaç ay önce de Medine'deydim.
Arabayı Mescid-i Nebevi'nin otoparkına parkedeyim derken yandan müthiş bir ses gelmişti.Alt kısımları yandan vurmuştum ama içimde gerçekten gizli bir sevinç oldu sanki ve inip bakma ihtiyacı bile hissetmedim.O mübarek beldelerden bir nişane olarak bıraktım.Yaptırmak istediler geçen;"kalsın" dedim.
-Allah kabul etsin-
Neyse işte,kazalardan bahsettim bu gece ama Allah kimselere kaza-bela vermesin!
Hayırlı ve imanlı ömür nasip eylesin.

6 yorum:

cenkunal dedi ki...

Bende acaip çağrışımlar oluyor.
Burda da metrobüs falan derken alakasız gibi şeylerden bahsetmişim belki de.
Gecenin yorgunluğuna verin.
Maksat muhabbet olsun.

Bâd-ı Sabâ dedi ki...

~ Allah kabul etsin Cenk bey :) Ben de bir gün gideceğim o topraklara. Niyet bizden, takdir Mevlâdan. Anlatımınız çok hoşuma gitti, hani şu kaza vakası var ya :) Ne güzel, hüsn-ü zan buyurmuşsunuz. Subhanallah.

siyahzambak dedi ki...

cenk bey,
iyi ki kazalarınız sınırlıymış, bir de sınırsız olsa yaz yaz bitiremezdiniz heralde:)

benim de bir tanıdığım var, onun da kazaları sizin gibi sınırlı. arkadaşlarım bile öğrenmişlerdi artık,bahsi geçince, "şu durmadan yuvarlanan tanıdığın mı" diyorlardı, yazdıklarınızı okuyunca o geldi aklıma birden.

neyse şaka bir yana allah bir daha kaza bela göstermesin,umrenizin de tekrarını nasip etsin inş.

cenkunal dedi ki...

Yaptığım kazalar genelde ufak tefek dkkat ettiyseniz Siyahzambak Hanım.Birisinde yuvarlandık tamam,ama diğerinde otobüs bize çarptı.
Umre konusunda da duanız makbul olacak herhalde,az önce intten bilet işine bakıyorduk Cidde'de mühendis bir arkadaşla beraber.
Kazım Bey,sizi burda görmek ne güzel.
İnşallah siz de gidersiniz mübarek beldelere.

Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Gitmek isteriz elbet Cenk abi, ne var ki, gitmesek de olur değil mi :) Hayatta hiç bir şey vazgeçilmez olmamalı. Belki duru ve sade bir niyet ile hedefler edinebiliriz. Ama o hedefler için, olmadık rüyalar kurmamalı derim.

mehmetabi dedi ki...

Yorum Yokk...