10 Kasım 2007

ŞEFKAT TOKADI MI YEDİM NEDİR?

Akşam üzeriydi.
Öğrencilik yıllarımın geçtiği Ankara'nın Kızılay'ında biraz dolaşayım dedim kendi kendime.
Mağazaların vitrinlerine bakınırken bir yandan, öte yandan havanın soğuması, yağmur damlalarının hafiften serpiştirmelerini yüzümde hissediyor olmak garip bir hüzün oluşturmuştu ruhumda.
Elimi cebime sokmuştum.
Ayakkabımın altı da kaygandı.
Caddeyi geçip kaldırıma çıkıyordum ki,aniden yere doğru yaklaşırken buldum kendimi.
Ne kadar çabaladıysam da kurtulamadım milletin ortasında yere kapaklanmaktan.
Kapaklanmakla kalsam neyse.
İnanması zor ama "yeri öpmek" ne demek o an öğrendim.
Çünkü resmen dudaklarım kaldırım taşlarıyla buluşmuştu.
Öpmüştüm adeta o ıslak zemini.
Ayağa kalktığımda bir kaç kişi etrafımda "bir şeyin var mı kardeş" diye insani görevlerini yapıyordu.
Oralı görünmedim.
Ama dudaklarım şişmişti.
O ne düşmekti ki öyle?
Düşündüm tabii.
Ve nefsime hakaret ettim söylentiler eşliğinde.
Rabbime de şükrettim.
Beni nefsime bırakmadığı için.
Ve "kimbilir hangi suçlarımdan ötürü" güzel ve manalı bir şefkat tokadı yediğimi tefekkür edip, O'na yöneldim.
Eskisi gibi ziyaretçilerim kalmadığı için,biliyorum; artık "geçmiş olsun" diyenim de olmayacak.
Olsun...
Zaten ben de eskisi gibi yazamıyorum artık.

10 yorum:

Adsız dedi ki...

Çok ama çok geçmiş olsun...Demek yaşamanız gerekiyormuş,özleyenlerinize kavuşabilmek için...

Ali Kahya dedi ki...

geçmiş olsun cenk abi.

»¦« GÖKHAN »¦« dedi ki...

aşkolsun :( biz hep buradayız da sen yoksun geliyoruz yeni biişey yok.. çok geçmiş olsun ne kadar güzel yorumlamışsın

Siyah Zambak dedi ki...

geçmiş olsun cenk bey..ailecek çok üzüldük.gerçi posta gazetesi magazin sayfasında düştüğünüzü okumuştuk ama sizden duymak daha çok üzdü bizi..

Bâd-ı Sabâ dedi ki...

"geçmiş olsun cenk bey..ailecek çok üzüldük.gerçi posta gazetesi magazin sayfasında düştüğünüzü okumuştuk ama sizden duymak daha çok üzdü bizi.."

@

Evet evet.. o haberi ben de görmüştüm; hatta şöyle bir başlık atmışlardı: Düşmemek değil, Kalk(ma)mak ayıptır :)

* * *

@

Ve "kimbilir hangi suçlarımdan ötürü" güzel ve manalı bir şefkat tokadı yediğimi tefekkür edip, O'na yöneldim.

Bununla geçmiş olsun sayın Ünal, verilmiş sadaka 'nız varmış. Rabbim günahlarınızı affa bir vesile kabûl eylesin bu hâdiseyi, âmin..

Bâd-ı Sabâ dedi ki...

Düşmemek değil, Kalk(ma)mak ayıptır.

.:.: Düzeltme :.:.

Düşmemek kelimesi, Düşmek şeklinde olacaktı. Bir de ekleme yapalım.. Şöyle yâni,

- Düşmek değil; düşüldüğünde kalk(ma)mak, kalkmaya çaba harcamamak ayıptır.

Şimdi, mesele daha bir anlaşılır olmuştur sanırım.

Adsız dedi ki...

Hayırlı Cumalar
Yeni öğrendim düştüğünüzü Cenk bey büyük geçmiş olsun...
Unutmaki burdakiler hem iyi hemi de kötü gün dostların:)
Düşsen de bizler yanındayız...
Yalnız sen her zaman dikkat et ve
artık bastığın yerlere de dikkat etmelisin;
Unutmamalısın ki gezdiğin zemin çok kaygan..;))
Ayrıca her düşüş bir öğreniştir derler ama bence önemli olan ise düşmeden öğrenebilmektir..:)
Durmak yok ama;
Düşmeden yürümeye devam...
Gönül dostlarına binler selam...

Adsız dedi ki...

geçmiş olsun,bence melih beye tazminat davası aç.ama ayıp olur diyorsan sen bilirsin

Adsız dedi ki...

cenk bey gecmiş olsun düşmenizi bile hayırlı tokat diyorsunuz ne güzel herkes sizin gibi düşünse s a

Adsız dedi ki...

Yaw bu Şefkat tokatının etkisi daha geçmedi mi?
Blog dostlarının sitem tokatı da var unutma:)
Arayı da fazla açma!...