21 Ekim 2009

20 Ekim 2009

ÇİFT YÖNLÜ HAYAT

Emlak işleriyle uğraşan bir tanıdığım var.
Gayet değişik ve toplum ortalamasının dışında bir hayat tarzı olan muhitte bu işi yapıyor.
Bir çift gelmiş iş yerine ve villa sormuşlar.Bahçesiyle ilgili değerlendirme yaparken adam "öyle bahçe olmalı ki,insan şööyle rahatça rakısını içebilmeli" demiş.
İkinci gün tekrar geldiklerinde,tanıdığım iş yeri sahibini namaz kılarken görmüşler.Namaz bitince aynı adam bu sefer "ya şöyle, annemin ve babamın geniş geniş namaz kılabilecekleri bir bahçesi olan villa bulsak da..."şeklinde talebi olmuş.
Tanıdığım kişi bunun psikososyal nedenlerini çözmeye çalışıyordu.
... ...
Önemli bir kamu kurumunda çalışan mütedeyyin bir tanıdığım var.
Aynı kurumda,eskiden "solcu" tabiriyle zikredilen bir mesai arkadaşından bahsediyordu bir ara.İnançsız birisiymiş.Kas hastalığına düşmüş ve kısa zamanda eliyle işaret ederek konuşabilmeye başlamış.Futbolcu Sedat vardı;O'nun hastalığından.-Allah rahmet eylesin-Eşi de mesai arkadaşı olmasına rağmen,kayınpeder ve kayınvalidesi damatlarının düştüğü bu hastalık nedeniyle kızları için endişeleniyorlarmış. "Bizim kızımızı da bu yaştan çürütmek istemiyoruz."Ayrılmasını istiiyorlarmış kısacası.
Mütedeyyin arkadaşın şefkatli ziyaretleri ve alakadar olmalarıyla,hem hasta arkadaşı,hem de O'nun hanımı inançlı birer insan haline gelip müteşekkir olmuşlar.
...
H.U.!?

08 Ekim 2009

NUMUNELİK KAZALAR....

Bir ara,hatırlıyorum;geçmişte yaptığım kazalardan bahsetmiştim.
Yeni bir kazamdan bahsedeceğim.Çok şükür;endişeye mahal yok.Ahım şahım bir kaza değil tabiri caizse.
Ufak bir sıyrık canım.
Allah'tan,araba da benim değildi zaten-araba sahibi okumaz inşallah bunu-
Bir kaç ay önceydi.Eşim,emanet arabayla-emanet babasınındı-alışverişe gitmiş.Çıkışta,nasılsa başka bir araca çarpmış.Onun deyişiyle sadece ufak bir dokundurmaymış bu.Hem suç da,diğer adamdaymış!
Arabası da külüstürmüş zaten.
Fotoğrafını da çekmiş.Telefon vs de bırakmış ama ne hikmetse şahıs bizi aramadı.
Tabii ben de ister istemez söylendim tabiatiyla.
Söylenmez olsaydım.
Akşam,hem de neredeyse aynı biçimde ben de komşunun aracına "dokundur"mayayım mı?Suç bende değil;kullandığım arabayı kendi arabam sanıp geri geri giderken hiç arkama bakmamışım.Sensörü yokmuş kullandığım arabanın-bu da eşimin sabahki emanet aracıydı tefavuken-.Suç bende mi şimdi?
Asla efendim,asla.
Dava edeceğim üretici Japon firmayı.
Neden sensör takmamışlar diye???
Eskiden de model yükseltme numarasına,aynı araca önce ön camları otomatik yaparlardı.Bir sonraki modelde arka camları da otomatiğe bağlarlardı ya.Bu misal,adamlar 3 yıllık araca sensör koymamışlar.
Neyse,ucuz atlattık.
1500 lira dediler tamire,250 ile bitirdik.
Ben bu yazıyı daha önce yazmamıştım,değil mi?
(Amaan,neyse;nasıl olsa eski "okurlarım"ın esamisi bile okunmaz oldu.Okunsa da taze kan yerine geçen yorumlarından eser yok.)
Hadi bana,bir vakte kadar eyvallah.
...
H.U.?!